Anayasa Mahkemesi “unutulma hakkı”nı tanıdı

Unutulma hakkı, internetten kendinizle ilgili bazı içeriklerin kaldırılmasını talep etmenize olanak tanıyan bir haktır.

Uzun zaman önce adınızın karıştığı utandırıcı bir olayın izini ömür boyu üzerinizde taşımak istemezsiniz. Aradan zaman geçmiştir ve siz bu olayı geride bırakmışsınızdır. Belki hayatınıza yeni bir yön vermişsinizdir. Bir iş görüşmesine gittiğinizde veya özel hayatınızda yeni bir kişiyle tanıştığınızda, geliştirmiş olduğunuz manevi varlığınızla artık çok geride bıraktığınız bu kötü anının hemen herkesin önüne serilmesini istemeyebilirsiniz.

Buna rağmen internetin sağladığı aramaya ve bilgiye erişime ilişkin kolaylıklar, bu olayın her an adınızla birlikte anılmasına ve bu olayın olumsuz sonuçlarını yaşamaya devam etmenize yol açabilir. Zira ne kadar geçmişte kalırsa kalsın, arama motorları, adınızla yapılan bir arama sonucunda bu olayla ilgili yayınları ortaya dökebilir.

Geçmişte de kişilerle ilgili haberlerin arşivlerden bulunması elbette mümkündü ama gazete arşivlerini taramak için kütüphanelere gitmek, bunun için özel bir çaba sarfetmek gerekirdi. Oysa günümüzde bir arama motoruna bir kişinin adının yazılması o kişinin tüm geçmişini saniyeler içerisinde ortaya dökebilmektedir. İşte bu sebeple unutulma hakkının tanınması ihtiyacı doğmuştur.

Unutulma hakkı hukuken tanınan ve korunan bir hak mı?

Unutulma hakkı, son yıllarda uluslararası planda adından söz edilen bir kavram. Avrupa Birliği bu konuda çeşitli kararlar aldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de unutulma hakkını tanıyan kararları var.

Türkiye’de de bu hak, Anayasa Mahkemesi’nin B. No: 2013/5653 sayılı kararı ile ilk defa açıkça bir mahkeme kararında kabul edilmiş ve tanınmıştır.

Anayasa Mahkemesi, unutulma hakkını aşağıdaki gibi tanımladı:

Unutulma hakkı, internet ortamında bir haberin uzun süredir kolayca ulaşılabilir olması nedeniyle kişinin şeref ve itibarının zedelenmesi durumunda gündeme gelmektedir. Bu hakkın amacı, internetin yaygınlaşması ve sağladığı imkânlar nedeniyle ifade ve basın özgürlükleri ile kişilerin manevi varlığının geliştirilmesi hakkı arasında gerekli hassas dengenin kurulmasını sağlamaktır. O hâlde bu yol, internet ortamında haber arşivini koruma altına alan basın özgürlüğünün ve halkın haber ve fikirlere ulaşma özgürlüğünün özüne dokunmayacak ve aynı zamanda hak sahibinin çıkarlarını koruyacak şekilde kullanılmalıdır.

Unutulma hakkından yararlanabilir miyim?

Sizin de arama motorlarında karşınıza çıkmasını istemediğiniz sonuçlar var ise unutulma hakkınız olduğunu ileri sürebilirsiniz. Bu karar, emsal niteliğindedir ve bu talebinizle sonuç alma ihtimaliniz Türkiye’de artık eskisinden daha yüksektir.

Anonim şirkette hisse devri

Anonim şirkette hisse devri gerek hisse senedine bağlanmış hisseler için, gerekse senede bağlanmamış paylar için mümkündür.

Anonim şirkette hisse devri, hisselerin senede bağlanmış olup olmadığına, hisse senetlerinin türüne, ana sözleşme hükümlerine, yasal bağlama veya sözleşmesel bağlama tabi olup olmadığına, payların borsaya kote olup olmadığına ve somut olayın sair özelliklerine göre farklı şartlara tabidir.

Devrin pay defterine işlenmesinin hüküm ve sonuçları da hisse devrinde önem taşır.

Anonim şirkette hisse devri, kapsamlı, ayrıntılı ve önemli bir konu olduğundan, şirketin yapısı, sermaye durumu, ana sözleşmesi, payların kote olup olmadığı, sermaye borcunun ödenip ödenmediği gibi hususlar, güncel doktrin, mevzuat ve içtihat dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Hisse devrinde şekil şartlarına uyulmalı, gerekli bütün işlemler tamamlanmış olmalıdır.

Bu sebeplerle, anonim şirkette hisse devri yapılmadan önce somut olayın özelliklerine göre hukuki danışmanlık alınması, daha sonra karşılaşılabilecek büyük sorunları ve ağır maliyetleri daha baştan önleyebileceğinden çok önemli ve gereklidir.

Tüketicilerden alınan banka ücretlerine dair yönetmeliğin yürürlük tarihi

Güncelleme (7 Mart 2020): 3/10/2014 tarihli ve 29138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır (RG 07.03.2020).

TCMB’nin Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Tebliğ‘i, aynı tarihte Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.

Bankaların tüketicilerden tahsil ettiği kredi kartı üyelik ücreti, kart aidatı, dosya masrafı, hesap işletim ücreti gibi masraf ve ücretlerin iadesi için tüketici hakem heyetlerine ve tüketici mahkemelerine başvururken dikkat etmeniz gereken çok önemli bir konu var.

Tüketicilerden alınan banka ücretlerine hukuki dayanak getiren Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmelik‘ten daha önce bahsetmiştim.

Bu konudaki iki önemli güncel karara da değinmiştim.

Tüketicilerin ödedikleri ücretlerin iadesi için başvuruda bulunmadan önce, kendilerinden alınan ücretin hangi tarihte alındığı büyük önem taşıyor.

Bu yönetmeliğin yürürlük tarihi 3 Ekim 2014.

Banka ile tüketici arasındaki sözleşme hangi tarihli olursa olsun, bu tarihte ve sonrasında tüketiciden alınacak ücretler ve masraflar, Yönetmelik kapsamında tutulmuştur (Yönetmelik m. 16).

Özetle, 3 Ekim 2014 günü ve sonrasında tüketicilerin ödedikleri ücretler ve masraflar, bu Yönetmelik kapsamında olacaktır.