Yargıtay kararı: Gönderilen mesajdan internet hattı sahibi de sorumludur

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin aşağıda alıntıladığım kararına konu olayda bir kişiye Facebook mesajı yoluyla hakaret ediliyor. Kararı ilginç kılan ayrıntı, bu mesajı göndermediği halde, sırf mesajın gönderildiği sırada kullanılan internet hattına sahip olduğu için hat sahibinin de bu mesaj nedeniyle sorumlu tutulması ve tazminat ödemesine karar verilmesi…

Kanaatime göre olayda internet hattı kullanılan kişinin kusurlu bir eylemi bulunmadığı gibi, bu kişinin kusursuz sorumluluğunu doğuran bir hukuki sebep de yoktur. Bu nedenle karar kanımca sorumluluk hukukunun temel ilkelerine aykırıdır.

Dahası, bir Yargıtay kararının gerekçesinde hangi yasal sebeplerle sonuca varıldığının somut ve açık olarak izah edilmesi gerekirken (HMK m. 27, 371), kararın gerekçesinde hiçbir kanuni düzenlemeden söz edilmediğini, hukuki gerekçenin açık ve somut olarak ortaya konulmadığını görmekteyiz.

4. Hukuk Dairesi’nin bu kararı bir yüksek mahkeme kararıdır. Hiç değilse yüksek mahkeme kararlarında hukuki yetkinlik, gerekçede özen ve hukuka saygı aramak biz hukukçuların haklı bir beklentisi değil midir?

Kanımca haksız da olsa sonuçta bu geçerli bir yüksek mahkeme kararıdır ve Türkiye’de yaşayan herkesin bu gibi kararlarla karşılaşma ihtimali her zaman vardır.

Bu karardan kendi payınıza ne gibi dersler çıkarmalısınız?

İnternet hattınızı (kablosuz ağınızın şifresini) başkalarıyla paylaşırken iki kere düşünmelisiniz, zira hattınızı paylaştığınız kişilerin eylemlerinden ve bu kişilerin hiç haberi olmasa bile bu kişilerin cihazlarındaki yazılımların karışabileceği eylemlerden hat sahibi olarak siz de hukuken sorumlu tutulabilirsiniz.

İnternet hattınızı şifresiz kullanmayı ise aklınızdan bile geçirmemelisiniz. Kablosuz ağınıza güvenli bir şifre vermeli, hatta MAC adres sınırlamasıyla hattınızı kullanabilecek cihazları sınırlamalısınız.

Karar metni…

T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/16612 K. 2019/1233 T. 6.3.2019
DAVA : Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 17/01/2012 gününde verilen dilekçeyle haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/07/2013 tarihli kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR : Davacı vekili; müvekkiline ait facebook sayfasına davalılar tarafından sinkaflı sözler içeren mesajlar gönderildiğini, suça konu mesajların gönderildiği bilgisayarların IP numaralarının davalılara ait olduğunu, bu hakaret ve küfürler nedeniyle yapılan yargılamada davalıların cezalandırılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bu haksız eylem neticesinde kişilik hakkının zedelendiğini belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalıların davacıyı hiç tanımıyor olmaları, sosyal, fiziki olarak aralarında manevi tazminata konu eylemi işlemelerini gerektirir bir ilişkinin olmaması, davalıların kişiliği, yapmış oldukları meslek her iki davalınında birbirini tanımamaları birlikte değerlendirildiğinde; manevi tazminata konu fiilin davalılar tarafından işlendiği hususunda yeterli kanıya ulaşılmadığı, ceza mahkemesince davalı hakkında verilen HAGB kararının hukuk hakimini bağlamayacağı, diğer davalı hakkında ise verilen kesin hükmün Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleştiği, bu davalı yönünden verilen hükmün de hukuk hakimini bağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; kararı davacı temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından; davacının facebook sayfasına sinkaflı sözler içeren mesajlar gönderildiği, suça konu mesajların gönderildiği bilgisayarların IP numaralarının davalılara ait olduğu, davacının e-posta ve facebook adreslerine mail ve mesaj atıldığı saatlerde, mailin ve mesajın bırakıldığı mail adresine davalıların internete çıkış yaptıkları IP adresi üzerinden bağlantı yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu mesajların göderilmesinden hat sahibi davalılar sorumludur.
Bu nedenle; gönderilen mesajlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, her iki davalının da yazılan mesajlardan sorumlu olduğu kabul edilmeli ve uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmelidir. Bu yön gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Av. Ertuğrul Harman sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Av. Ertuğrul Harman
İstanbul Barosu üyesi avukat. Türkiye ve ABD'de sertifikalı arabulucu. LLM Exeter (İngiltere), LLM(c) TAMU (ABD), PhD(c) İ.Ü. 2004 yılından beri İstanbul'un önde gelen bürolarında edindiği deneyimle Türkçe ve İngilizce avukatlık ve arabuluculuk hizmetleri sunuyor. Amerika merkezli olmakla birlikte çalışmalarını her iki ülkede de sürdürmektedir.