Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, kanun yararına bozma yoluyla önüne gelen davada yaptığı incelemede; tüketici hakem heyetine başvurulabilen hallerde doğrudan icra takibi yapılmasının hukuka aykırı olduğuna karar verdi.1
Kararda,
“Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, tüketici sorunları hakem heyetine müracaat edildiği tarihte yürürlükte olan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22.maddesi ile, davanın açıldığı tarihte ve karar tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 68.maddesinde belirlenen miktarın altında kalan uyuşmazlıklar için, icra takibi yapılmadan veya dava açılmadan önce tüketici hakem heyetine müracaat edilmesi zorunludur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70/2.maddesinde, il ve ilçe tüketici hakem heyetlerinin verdiği kararların tarafları bağlayacağı ve İcra ve İflas Kanunu’nun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlere göre yerine getirileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, verdiği karar ilamlı icra yolu ile takibi mümkün olan Tüketici Hakem Heyetine müracaat etmeden ilamsız icra takibi yapmakta tüketicinin hukuki yararı yoktur. Bu durumda tüketici hakem heyetine müracaat edilip uyuşmazlıkla ilgili olarak bir karar almadan icra takibi yapılamayacağı gibi, tüketici mahkemesinde de dava açılamaz. Buna rağmen icra takibi yapılması ve icra takibine itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali istemiyle tüketici hakem heyetine müracaat edilemez.”
ifadelerine yer verildi.
Buna göre, 3.300 TL ve altındaki tüketici hukuku kapsamındaki uyuşmazlıklar bakımından artık doğrudan icra takibi yapılması haksız sayılacak…
İl ve ilçe tüketici hakem heyetine başvuru için güncel parasal sınırları şurada bulabilirsiniz.
- Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin E. 2015/10571 K. 2015/8738 T. 18.3.2015 sayılı kararı. ↩
Av. Ertuğrul Harman sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
1 Yorum
Yorumlara kapatılmıştır.