Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Halis Bayancuk kararında (B. No: 2022/55134, 27/11/2024) önemli bir içtihat ortaya koydu. AYM, makul süreyi aşan tutukluluk iddiasıyla açılan tazminat davalarının, ceza yargılaması devam ediyor gerekçesiyle esasa girilmeden reddedilmesinin, adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiğine hükmetti. Bu karar, uzun tutukluluk sürelerinden mağdur olanlar için önem taşıyor.
Uzun tutukluluk halinde tazminat davasının dayanağı nedir?
Tutukluluk süresinin makul süreyi aşması halinde tutuklu kalmış kişi, Devletten tazminat talep edebilir:
Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında; … d) Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen, … Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler. (CMK 141/1)
Tazminat davası nerede açılır?
Tazminat davası, ağır ceza mahkemesinde açılır:
İstem, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanır. (CMK 142/2)
AYM: Hukuki belirlilik, kanunilik ilkesinin bir gereğidir.
AYM, kararın gerekçesinde kanunilik ilkesine ve hukuki belirliliğin önemine vurgu yapmaktadır:
- Temel hak ve özgürlüklere müdahaleler Anayasa’ya göre ancak kanunla yapılabilir.
- Kanunun şekli anlamda varlığı kadar onun nasıl yorumlanacağı ve uygulanacağının belirlilik taşıması da kanunilik ilkesinin bir gereğidir.
- Mahkemeler, öngörülemez nitelikteki yorumlarıyla temel hak ve hürriyetlere müdahale ederlerse bu bir kanunilik sorunu oluşturabilir.
Mahkemenin öngörülemez bir yorumla temel hakka yaptığı müdahaleyi AYM kanunilik başlığı altında değerlendirerek ihlal sonucuna ulaşmıştır. AYM, benzer nitelikteki bir karar olarak Ziya Özden, B. No: 2016/67737, 19/11/2019, § 62 kararına atıf yapmıştır.
Tazminat davası açılmadan AYM’ye başvurulabilir mi?
Hayır. Uzun tutukluluk mağduru kişi AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuş ise ve bu başvurunun incelendiği tarih itibariyle kişi tahliye olmuş ya da ilk derece mahkemesinin kararıyla başvurucunun mahkumiyetine karar verilmiş ise, dava sonuçlanmış olsun ya da olmasın AYM bireysel başvuruyu reddetmektedir. Bunun gerekçesi, CMK m. 141’de yer alan tazminat davasının etkili bir hukuk yolu olduğu ve öncelikle tüketilmesi gerektiğidir. Hamit Kaya, Erkan Abdurrahman Ak ve İrfan Gerçek kararları buna örnek olarak zikredilmiştir. Söz konusu karara konu davanın başvurucusu Halis Bayancuk’un önceki bireysel başvurularının da bu gerekçeyle reddedildiği belirtilmiştir.
Kararın kesinleşmesi tazminat davası için bir ön koşul mudur?
Hayır. AYM, kararda atıf yapılan Yargıtay kararlarına göre, asıl davanın sonuçlanması ya da bu davada verilecek kararın sonuçlanması beklenmeden tazminat talep edilebileceğini belirtmektedir. Buna karşın somut olayda mahkeme, tutukluluğun makul süreyi aştığı iddiasıyla tazminat talep edilebilmesi için asıl ceza yargılamasının sona ermesinin ve bu kapsamda verilen hükmün kesinleşmesinin gerekli olduğu değerlendirmesinden hareketle esasa ilişkin inceleme yapmadan talebi reddetmiştir. Bu yorum, AYM’ye göre öngörülemez niteliktedir ve hukuki belirliliğe, dolayısıyla kanunilik ilkesine aykırıdır.
Örneğin, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2015/12366 E. 2016/10728 K. sayılı 22.06.2016 tarihli kararının şu kısmı bu kapsamda alıntılanmıştır:
Aynı şekilde tutuklamanın uzun sürmesi nedeniyle açılacak tazminat davalarında dayanak mahkeme kararının kesinleşmesi beklenmeyeceği gibi, davacının beraat etmesi koşulunun aranmayacağı da dikkate alınarak … somut olayda beş yıllık azami tutukluluk süresinin dolup dolmadığı da nazara alınarak tutukluluğun yasal dayanağının kalıp kalmadığı irdelenerek, tutukluluk hali ve yargılama süreci yönünden makul sürenin aşıldığı iddiasının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi … [bozmayı gerektirmiştir.]
Sonuç
1. Tazminat davası açmadan doğrudan AYM’ye başvurulamaz
Uzun tutukluluğa ilişkin başvurularda, CMK 141’deki tazminat davası etkili bir başvuru yolu sayıldığından, bu yol tüketilmeden AYM’ye yapılan başvurular kabul edilemez bulunmaktadır.
2. Hükmün kesinleşmesinin beklenmesi gerekmez
Karara konu dosyada mahkeme, CMK 142/1’den hareketle, uzun tutukluluğa dayalı tazminat davasının açılabilmesi için öncelikle kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir. (CMK 142/1)
Oysa, AYM kararında atıf yapılan Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, uzun tutukluluğa dayalı tazminat davalarında, CMK 142/1’e dayanarak hükmün kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği gerekçesiyle tazminat talebi reddedilemez.
AYM, Yargıtay kararlarına aykırı düşen mahkeme gerekçesinin hukuki belirlilik ilkesine aykırı olduğu ve bu nedenle adil yargılanma hakkının ihlalini teşkil ettiği sonucuna varmıştır.
Karar metni
Kararın tam metnine Resmi Gazete’ye ait bu bağlantıdan erişebilirsiniz.
Av. Ertuğrul Harman sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.