Yargıtay kararı: Avukatının takip ettiği işte asile tebliğ geçersiz

Bir tüketici, konut kredisi alırken kendisinden alınan dosya masrafının iadesi için avukatı aracılığıyla tüketici sorunları hakem heyetine başvurmuş. Hakem heyeti talebi reddetmiş. Bunun üzerine tüketici mahkemesine başvurulmuş ve hakem heyeti kararının iptali talep edilmiş. Mahkeme bu talebi, hakem kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde ileri sürülmediği gerekçesiyle reddetmiş. Yargıtay bu kararı incelemiş ve avukatla takip edilen işlerde asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu ve davacı aleyhine sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle bozma kararı vermiş. Karara şuradan ulaşabilirsiniz.1

4077 sayılı eski Tüketici Kanunu’nun 22/5. maddesine göre tüketici sorunları hakem heyetleri kararlarına karşı tüketici mahkemesinde 15 gün içinde itiraz edilebilmekte idi. Bu süre yeni Tüketici Kanunu’nda da aynıdır (m. 70/3).

Tüketici sorunları hakem heyetlerinin kararlarının tebliğinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. Tebligat Kanunu’nun 11. maddesinin ilk cümlesi gereğince, avukat vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat avukata yapılır.


  1. Kaynak: 15 Ocak 2015 Tarihli ve 29237 Sayılı Resmî Gazete 

Ayıplı mala karşı tüketici hakları…

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesi, ayıplı malı şu hükümlerle tanımlıyor:

Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.

Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.

Eğer ürününüz bir “ayıplı mal” ise aşağıdaki seçeneklere sahipsiniz (Kanun m. 11):

  1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
  2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
  3. Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
  4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme.

Yaptığınız seçimi satıcıya bildirmeniz yeterlidir. Satıcı bu talebi yerine getirmek zorundadır.

Eğer onarım talebinde bulunuyorsanız, bu talebinizin en çok 30 iş günü içerisinde yerine getirilmesi gerekir. (Kanun m. 11/4)

Yapmanız gereken, basitçe, kullandığınız seçimlik hakkı satıcıya bildirmek ve gereğinin yapılmasını talep etmektir.

Talebinizin maddi değerini ve niteliğini de göz önünde bulundurarak, tüketici hakem heyetine veya tüketici mahkemesine herhangi bir masrafı olmadan başvurabilir, kullandığınız seçimlik hakkın gereğinin yapılmasını talep edebilirsiniz.

Emekli olacaklara Anayasa Mahkemesi müjdesi

Emekli Sandığı Kanunu’nda 6270 sayılı torba yasa ile 2012 yılında değişiklik yapılmış, “… verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler … dikkate alınmaz” ifadesi eklenmişti.

Bu düzenleme nedeniyle, 30 yıldan uzun çalışanlar ile 30 yıl çalışanlar arasında emekli ikramiyesi yönünden bir fark kalmıyordu.

Kıdem tazminatının hesaplanmasında herhangi bir süre sınırı bulunmamasına karşın emekli ikramiyesinde süre sınırı getirilmiş oluyordu.

Anayasa Mahkemesi, 25.12.2014 tarihli kararıyla bu düzenlemeyi Anayasa’nın 2, 10 ve 60. maddelerine aykırı bularak iptal etti. Böylece emekli ikramiyesindeki 30 fiili hizmet yılından fazla sürelerin eskisi gibi yine dikkate alınmasının önü açılmış oldu.

Karar, 7 Ocak 2015 Tarihli ve 29229 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.